Obtenez 3 mois à 0,99 $/mois

OFFRE D'UNE DURÉE LIMITÉE
Page de couverture de Snowy Fairy Chimneys and Emir's Bold New Beginning

Snowy Fairy Chimneys and Emir's Bold New Beginning

Snowy Fairy Chimneys and Emir's Bold New Beginning

Écouter gratuitement

Voir les détails du balado

À propos de cet audio

Fluent Fiction - Turkish: Snowy Fairy Chimneys and Emir's Bold New Beginning Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:fluentfiction.com/tr/episode/2025-12-01-23-34-02-tr Story Transcript:Tr: Cappadocia'nın büyülü kış manzarası, Emir'in her zaman hayalini kurduğu bir yerdi.En: The magical winter landscape of Cappadocia was a place Emir had always dreamed of.Tr: Kapadokya Uluslararası Zirvesi için yapılan okul gezisi, onun için büyük bir fırsattı.En: The school trip for the Kapadokya Uluslararası Zirvesi was a great opportunity for him.Tr: Tarih dersinde sınıf arkadaşı Leyla, en iyi arkadaşı Can ile birlikte, keşfe çıkmak için sabırsızlanıyordu.En: In history class, his classmate Leyla, along with his best friend Can, was eager to set out on an adventure.Tr: Karla kaplı peri bacaları ve tarihî mağara evleri, onları adeta başka bir dünyaya taşıdı.En: The snow-covered fairy chimneys and historical cave houses transported them to another world.Tr: Emir, kalın montunu sıkıca kapatırken titredi.En: Emir shivered as he tightly fastened his thick coat.Tr: Soğuk ama berrak hava, onun heyecanını bastırmaya yetmiyordu.En: The cold but clear air wasn't enough to suppress his excitement.Tr: Geçmişte birçok kez sınıfın önünde konuşmaktan çekinmişti.En: In the past, he had been hesitant to speak in front of the class many times.Tr: Ama bu kez farklıydı.En: But this time was different.Tr: Kendine verdiği söz kafasında yankılanıyordu: "Bu kez başaracağım."En: The promise he made to himself resonated in his mind: "This time I will succeed."Tr: Öğretmenleri sınıfı peri bacalarına götürdü.En: Their teacher took the class to the fairy chimneys.Tr: Zarif kaya oluşumları, zamanla rüzgar ve su tarafından şekillendirilmişti.En: The elegant rock formations had been shaped over time by wind and water.Tr: Emir, bu anı uzun zamandır bekliyordu.En: Emir had long awaited this moment.Tr: Kalabalığa baktı.En: He looked at the crowd.Tr: Herkes pür dikkat dinliyordu.En: Everyone was listening attentively.Tr: Derin bir nefes aldı.En: He took a deep breath.Tr: "Kapadokya'nın bu benzersiz kaya oluşumları, milyonlarca yıl süren volkanik hareketler sonucunda oluşmuş," diye başladı.En: "These unique rock formations of Cappadocia were formed as a result of volcanic activity spanning millions of years," he began.Tr: Sesindeki titremeye rağmen kelimeleri netti.En: Despite the tremble in his voice, his words were clear.Tr: Göz alıcı manzaranın ortasında, sesinin yankısı bile farklı geliyordu.En: Amidst the stunning landscape, even the echo of his voice sounded different.Tr: Öğretmeni ve arkadaşları hayranlıkla dinlediler.En: His teacher and friends listened with admiration.Tr: Emir, şimdiye kadar topladığı bilgileri paylaştıkça kendini daha özgür ve güçlü hissetti.En: As Emir shared the knowledge he had gathered so far, he felt freer and stronger.Tr: Leyla ve Can, Emir'in konuşmasını alkışladı.En: Leyla and Can applauded Emir's speech.Tr: Cesareti onları da etkilemişti.En: His courage had impressed them too.Tr: Leyla, "Ne kadar bilgiliymişsin!" dedi gülümseyerek.En: Leyla smiled and said, "How knowledgeable you are!"Tr: Can ise cesaretine hayran kalmıştı.En: Can admired his bravery.Tr: "Emir, senin rockstar olduğunun farkında mıydın?" diye takıldı.En: "Hey Emir, did you know you're a rock star?" he teased.Tr: Zirvenin sonunda, Emir içindeki tedirginlinin yok olmaya başladığını hissetti.En: By the end of the summit, Emir felt the anxiety within him begin to fade.Tr: Sunumunu başarıyla tamamladığında, okuldaki arkadaşları ve öğretmeni ondan gururla bahsetti.En: When he completed his presentation successfully, his school friends and teacher spoke of him with pride.Tr: İlk kez, kendine olan güveni tazelendi ve gelecekteki maceralarına hazır hissetti.En: For the first time, his confidence was renewed and he felt ready for future adventures.Tr: Kapadokya'nın o büyüleyici karla kaplı yolunda yürürken, şimdi sadece doğal güzellikler değil, cesaret ve yeni başlayan özgüven de onu kuşatmıştı.En: As he walked down Cappadocia's enchanting snow-covered path, it wasn't just the natural beauty surrounding him; courage and newfound confidence enveloped him too.Tr: Gelecek, artık Emir'in gözünde çok daha parlak görünüyordu.En: The future now seemed much brighter in Emir's eyes.Tr: Eğitimde ve hayatta yeni yollar keşfetmesine olanak tanıyacak Geoloji’ye olan bağlılığı pekişmişti.En: His dedication to Geology, which would allow him to discover new paths in education and life, was strengthened.Tr: Böylece, Emir kendine umut dolu bir gelecek hazırlamış oldu.En: Thus, Emir prepared a hopeful future for himself. Vocabulary Words:magical: büyülülandscape: manzaraopportunity: fırsatadventure: keşiffairy chimneys: peri bacalarıshivered: ...
Pas encore de commentaire