“Çok düşünmek” genelde bir tuzak, bir yük gibi anlatılır. Oysa fazla düşünmek bazen anlam kurmanın en önemli aracı olabilir. Çünkü disiplin, duygu ve eylem arasındaki köprüyü kurmak için zihnin derinlerine inmek gerekir.
Bu bölümde, overthinking’in anatomisini ele alıyoruz. Onu bir engel değil, doğru kullanıldığında bir keşif yolu olarak yorumluyoruz. Fazla düşünmenin, yüzeyde kaygı gibi görünen yanının ötesinde; anlamı şekillendiren, duygularımızı berraklaştıran ve eylemlerimize yön veren bir tarafı olduğunu konuşacağız.
Kimi zaman zihnimizin fazla gürültüsü aslında bize kendimizi, değerlerimizi ve yolumuzu hatırlatır. Düşünmek; sadece analiz değil, aynı zamanda bir sanat, bir disiplin, bir yaratım sürecidir.